1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

Schrödinger’in Kedisi

Gönderilme zamanı: 12 Şub 2021, 21:41
gönderen hadronx
maxresdefault.jpg
maxresdefault.jpg (94.37 KiB) 3002 kere görüntülendi
Kuantum fiziği kafanızı karıştırmıyorsa, onu gerçekten anlamamışsınızdır. Niels Bohr

Schrödinger'in Kedisi, kuantum mekaniğinde kimi zaman bir "paradoks" olarak nitelendirilen bir düşünce deneyidir. Deney, 1935 senesinde ünlü Avusturyalı fizikçi Erwin Schrödinger tarafından geliştirilmiştir. Schrödinger, bu örneği kuantum mekaniğinin "Kopenhag Yorumu" veya "Kopenhag Yaklaşımı" denen yaklaşımında gördüğü temel sorunu açıklamak için ileri sürmüştür.
Schrödinger bu düşünce deneyini şöyle anlatmaktadır:
Çelikten bir oda içerisinde bir kedi olduğunu düşünün. Ayrıca oda içerisinde bir Geiger sayacı [radyokatif parçacıkları tespit eden bir araç] ile çok az bir miktar radyoaktif madde bulunmaktadır. Bu madde o kadar küçüktür ki, muhtemelen 1 saat içerisinde atomları yarılanacaktır ve ışıma yapacaktır. Ancak eşit olasılıkla bu madde 1 saat içerisinde hiçbir ışıma yapmayacaktır. Eğer ki ışıma yaparsa, Geiger sayacının tüpü boşalacak ve bir çekicin hareketini tetikleyecektir. Bu çekiç, ufak bir hidrosiyanik asit tüpünü parçalayacaktır. Eğer ki birisi tüm sistemi kendi başına 1 saat boyunca bırakacak olursa, eğer ki bu süreçte hiçbir ışıma meydana gelmezse kedi halen hayatta olacaktır. Bu sistemin psi-fonksiyonu, kedinin hayatta olması ile ölü olması durumlarını karışık halde ve eşit parçalarda olacak şekilde tanımlayacaktır.
Bu, normalde atomik düzeyde bulunan belirsizlik durumunun makroskopik bir belirsizliğe dönüştüğü tipik bir örnektir. Bu durum, yalnızca doğrudan gözlem ile anlaşılabilir. İşte bu nedenle gerçekliği temsil eden 'bulanık modeli' saf bir şekilde hemen kabul etmemeliyiz. İçerisinde açık olmayan ya da çelişkili hiçbir şey bulunmamaktadır. Titrek veya odaklanmamış bir fotoğraf ile bulutların ve sis dumanlarının çekildiği bir fotoğraf arasında fark vardır.

Burada anlaşılması gereken şey, kedi dediğimiz varlığın makro bir cisim olduğu gerçeğidir. Dolayısıyla gerçek bir kuantum deneyinde makro boyuttaki cisimlere (örneğin bir kediye) yer verilmez; fakat kedi yerine parçacıkları düşünecek olursanız, kuantum mekaniğinin Kopenhag Yorumu'nun söylemek istediği şeyi gayet iyi anlayabilirsiniz.
Eğer Kopenhag Yorumu gerçekten doğruysa, bu durumda kuantum dünyasının aşina olduğumuz dünyadan ne kadar farklı işlediğini görmüş oluyoruz. Her ne kadar tüm sağduyumuza ve gündelik algılarımıza ters olsa da, kuantum dünyasında işler böyle yürüyor.
Garip ve sıra dışı...
CAT2.jpg
CAT2.jpg (64.08 KiB) 3000 kere görüntülendi